URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Utilitarizm nedir? Utilitarizm ne demek?

Utilitarizm nedir? Utilitarizm ne demek?

Utilitarizm, etik felsefede, eylemlerin doğruluğunun ya da yanlışlığının sonuçlarına göre belirlendiği bir ahlak teorisidir. Utilitarizme göre, bir eylem ahlaki olarak doğruysa, o eylem mümkün olduğunca fazla kişiye en fazla mutluluğu veya faydayı sağlayacak sonuçlar üretmelidir. Temel ilke, "en fazla sayıda insana en fazla mutluluğu sağlamak" veya "toplumun genel refahını maksimize etmek" şeklinde özetlenebilir. Bu teori, bireylerin sadece kendi mutluluğunu değil, toplumun genel mutluluğunu göz önünde bulundurarak hareket etmeleri gerektiğini savunur.

Utilitarizmin Temel İlkeleri

  1. Mutluluk İlkesi (Hedonizm): Utilitarizmin temel varsayımı, mutluluğun ve haz duymanın en yüksek iyi olduğudur. Acıdan kaçınmak ve mutluluğu artırmak, bu ahlak sisteminin merkezinde yer alır.

  2. Sonuç Odaklılık (Sonuççuluk): Bir eylemin ahlaki değeri, doğurduğu sonuçlara bağlıdır. Eylemin kendisi veya niyet değil, sonuçlarının topluma nasıl bir etkisi olduğu önemlidir.

  3. Toplumun Genel Refahı: Bir eylem, bireyin değil, toplumun genel refahını artırıyorsa ahlaki olarak doğrudur. Yani, eylemler mümkün olduğunca fazla insanın iyiliğini sağlamalıdır.

Utilitarizmin Türleri

  1. Eylemci (Aktüel) Utilitarizm: Bu tür utilitarizm, her bir eylemi bireysel olarak değerlendirir. Bir kişinin herhangi bir durumda yapması gereken şey, o anki eylemin olası sonuçlarına göre en fazla mutluluğu getirecek olan seçeneği seçmesidir. Her durumda ahlaki doğru karar, bu prensip doğrultusunda verilir.

  2. Kuralcı (Kural) Utilitarizm: Bu tür utilitarizm, eylemler yerine genel kuralların sonuçlarına odaklanır. Yani, ahlaki olarak doğru olan, belirli kuralların uzun vadede toplumun genel refahını artırmasıdır. Kuralcı utilitarizm, bireylerin her durumda kendi çıkarlarını maksimize etmek yerine, toplumda uygulanması gereken genel kurallar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini savunur. Örneğin, "yalan söylemek genel olarak topluma zarar verir" kuralı geçerli olabilir, çünkü uzun vadede yalan söylemek güveni zayıflatır ve mutsuzluk yaratır.

Utilitarizmin Tarihi ve Öncüleri

Utilitarizm, 18. yüzyılda Jeremy Bentham tarafından sistemleştirilmiş bir teoridir. Bentham, insanların haz ve acıya göre hareket ettiğini ve toplumun genel refahını artırmak için bu dürtülerin dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Daha sonra, John Stuart Mill bu teoriyi geliştirerek daha sofistike bir hale getirmiştir.

Jeremy Bentham (1748-1832)

Bentham, utilitarizmin kurucusu olarak bilinir. Ona göre, ahlaki açıdan doğru olan, "en fazla mutluluğu en fazla insana sağlamak" ilkesine dayanır. Bentham, mutluluğu ölçülebilir olarak görmüştür ve hazlar ile acıları bir ölçüde sayısal olarak değerlendirmek gerektiğini savunmuştur. Bunun için "hedonik hesap" adını verdiği bir yöntem geliştirmiştir. Bentham'a göre, bir eylemin yarattığı mutluluk ya da acı miktarı hesaplanarak ahlaki değer ölçülebilir.

Bentham’ın utilitarizminin ana unsurları:

  • Haz ve acı: İnsan davranışları bu iki temel dürtüyle yönlendirilir.
  • Hedonik Hesap: Eylemlerin sonuçları, yarattıkları haz ve acı miktarına göre hesaplanmalıdır.


John Stuart Mill (1806-1873)

John Stuart Mill, Bentham’ın utilitarizmini daha sofistike bir şekilde geliştirerek niteliksel hazlar kavramını eklemiştir. Bentham, her türden hazzı eşit görürken, Mill hazzın niteliksel farklarına da dikkat çekmiştir. Ona göre, daha yüksek düzeyde entelektüel ve manevi hazlar, bedensel hazlardan daha değerli olabilir. Mill ayrıca, bireysel özgürlük ve toplumsal adalet konularına daha fazla vurgu yapmıştır.

Mill'in utilitarizmi şu yönleriyle öne çıkar:

  • Niteliksel Hazlar: Tüm hazlar eşit değildir; daha derin, manevi hazlar daha değerlidir.
  • Özgürlük ve Adalet: Toplumun genel mutluluğu sağlanırken bireysel haklar ve özgürlükler de göz önünde bulundurulmalıdır.


Utilitarizmin Uygulama Alanları

  1. Etik Kararlar: Utilitarizm, etik kararların alınmasında kullanılır. Özellikle tıp etiği, siyaset, çevre sorunları gibi alanlarda utilitarist yaklaşımlar benimsenir. Örneğin, bir doktor, bir tedavi yönteminin birçok insana fayda sağlayacağına inanıyorsa, bu tedavi yöntemi ahlaki olarak doğru kabul edilebilir.

  2. Kamu Politikaları: Devlet politikaları, toplumun genel refahını artırmak amacıyla oluşturulur. Utilitarist düşünceye göre, devletin görevlerinden biri, topluma en fazla faydayı sağlayacak politikalar geliştirmektir. Örneğin, sağlık ve eğitim sistemine yatırım yapmak, toplumsal mutluluğu artırabilir.

  3. Adalet Sistemi: Ceza adaleti sistemi, suçu azaltmak ve toplumun genel refahını sağlamak amacıyla utilitarist yaklaşımlar içerebilir. Cezalar, suçluların ıslahını sağlamak ve toplumun güvenliğini artırmak için düzenlenebilir.

Utilitarizmin Güçlü ve Zayıf Yönleri

Güçlü Yönleri

  1. Sonuç Odaklılık: Utilitarizm, sonuçlara odaklanarak, eylemlerin topluma sağlayacağı faydayı en üst düzeye çıkarmaya çalışır. Bu, pragmatik ve gerçekçi bir yaklaşımdır.

  2. Toplumun Refahını Gözetir: Bu ahlak anlayışı, bireysel çıkarlar yerine toplumun genel mutluluğunu ön planda tutar. Bu nedenle, toplumsal sorumluluğu artırabilir.

  3. Esneklik: Eylemlerin sonuçları farklı durumlara göre değişebilir. Utilitarizm, her durumu bireysel olarak değerlendirerek doğru kararı vermeye yönelik esnek bir ahlak teorisidir.

Zayıf Yönleri

  1. Bireysel Hakların İhlali: Utilitarizm, bazen toplumsal fayda uğruna bireysel hakları göz ardı edebilir. Bu durumda, bireyin mutluluğu feda edilebilir. Örneğin, azınlıkların hakları, toplumun geneline fayda sağlamak amacıyla ihlal edilebilir.

  2. Sonuçların Öngörülmesi Zordur: Bir eylemin sonuçlarını tam anlamıyla öngörmek zordur. Utilitarist bir karar alırken tüm sonuçları hesaplayabilmek çoğu zaman imkansızdır.

  3. Hazın Ölçülmesi Sorunu: Bentham’ın önerdiği gibi, haz ve acının miktarını ölçmek karmaşık ve subjektiftir. Bir kişinin hazzı, diğer bir kişinin acısından daha mı değerlidir? Hangi hazlar daha önemlidir? Bu sorular net bir şekilde cevaplanamayabilir.

  4. Azınlık Hakları Sorunu: Utilitarizm, çoğunluğun mutluluğunu artırmayı hedeflediği için azınlık hakları göz ardı edilebilir. Çoğunluğun faydası adına, küçük gruplar zarar görebilir.

Utilitarizm ve Günümüzdeki Uygulamaları

Utilitarizm, modern toplumlarda politika oluşturma, etik kararlar ve adalet sistemi gibi birçok alanda etkisini sürdürmektedir. Özellikle kamu politikalarında, hükümetlerin kararlarını toplumun genel refahını artırmak için aldığı görülmektedir. Örneğin, aşı politikaları veya sağlık sistemine yapılan yatırımlar, topluma en fazla faydayı sağlamayı hedefler ve utilitarist bir düşünceyi yansıtır.

Utilitarizm, ahlaki kararların sonuçlarına odaklanan bir etik teorisidir ve bireylerin sadece kendi çıkarlarını değil, toplumun genel refahını gözetmesi gerektiğini savunur. Jeremy Bentham ve John Stuart Mill gibi filozoflar tarafından geliştirilen bu teori, toplumsal refahı ve mutluluğu artırmayı hedefler. Ancak, bireysel hakların ihlali ve hazların ölçülmesi gibi eleştirilerle de karşılaşır. Buna rağmen, utilitarizm, modern etik ve politika alanında önemli bir rol oynamaya devam etmektedir.

14.09.2024