URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Ünsiyet ne demek? Ünsiyet kelimesinin anlamı nedir?

Ünsiyet ne demek? Ünsiyet kelimesinin anlamı nedir?

Toplumların sosyal dokusunu oluşturan ilişkilerde çok önemli bir kavram olan ünsiyet, insanın diğer bireylerle olan duygusal ve sosyal yakınlığını ifade eden zarif ve derin anlamlı bir kelimedir. Hem klasik edebiyatta hem de halk söylemlerinde yer bulmuş olan ünsiyet, aynı zamanda bir kişilik özelliği olarak da değerlendirilebilir. Gündelik hayatta pek sık kullanılmasa da, özellikle yazılı edebiyatta ve dini-manevi metinlerde hâlâ anlamını korumaktadır.

Ünsiyet Nedir? Anlamı ve İçeriği

Ünsiyet, isim türünde bir kelimedir. Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre anlamı “yakınlık” şeklindedir. Bununla birlikte ünsiyet, sadece fiziksel bir yakınlık değil, aynı zamanda ruhsal ve duygusal bir yakınlık anlamı da taşır. Bir kişiyle uzun süreli temas kurmak, ortak değerleri paylaşmak ve karşılıklı güven geliştirmek, ünsiyetin oluşmasında etkili unsurlardır.

Örnek cümle 1: “Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu.”
Örnek cümle 2: “Yeni taşındığı mahallede kısa sürede komşularıyla ünsiyet peyda etti.”

Ünsiyet Kelimesinin Kökeni

Ünsiyet kelimesi, Arapça “uns” (alışma, alışkanlık, samimiyet) kökünden türemiştir. Bu köke -iyyet eki getirilerek “alışkanlık durumu” ya da “yakınlık hali” anlamına gelen unsiyyet (أُنسِيَّة) şekline ulaşılmıştır. Osmanlı Türkçesinde de sıkça kullanılmış ve özellikle divan edebiyatında sembolik anlamlar yüklenmiştir.

Ünsiyetin Tarihsel Süreci ve Edebiyattaki Kullanımı

Ünsiyet kelimesi, Osmanlı döneminde ve özellikle divan edebiyatında derin anlamlar yüklenerek kullanılmıştır. İzzet Molla’dan Tevfik Fikret’e kadar birçok şairin dizelerinde yer bulan bu kelime, genellikle sevgi, dostluk, manevi bağ ve gönül yakınlığı kavramlarını ifade etmiştir.

İzzet Molla:
“Perî-zâdım aceb kimlerle ünsiyettedir şimdi / Demez mi âşık-ı mihnet-keşim gurbettedir şimdi”

Tevfik Fikret:
“Enîs-i cehl eder insânı câhillerle ünsiyyet / Yakar pervâneyi misbâh ile bak germî-i ülfet”

Bu beyitlerde görüldüğü gibi ünsiyet, sadece arkadaşlık değil, aynı zamanda kişinin kiminle ne ölçüde bir içsel bağ kurduğunu gösteren bir ölçüt olarak değerlendirilir.

Ünsiyet Peyda Etmek Deyiminin Anlamı

Türkçede “ünsiyet peyda etmek” şeklinde kullanılan deyim, dostluk kurmak, samimi olmak anlamına gelir. Bu deyim, insanların zamanla birbiriyle olan ilişkilerinin güçlenmesini, yabancılığın ortadan kalkmasını ve içten bir bağ oluşmasını anlatır. Özellikle yeni tanışılan ortamlarda veya uzun zamandır görüşülmeyen kişiler arasında tekrar oluşan yakınlık durumlarında kullanılır.

Ünsiyet Etmek: Fiil Formu

Ünsiyet kelimesinin fiil hali olan “ünsiyet etmek”, yine yakınlık kurmak, dostane ilişki geliştirmek anlamına gelir. Bu kullanım, hem edebi hem de gündelik söylemde geçmişte daha yaygın olup, günümüzde özellikle şiir ve klasik metinlerde rastlanmaktadır.

Ünsiyetin Manevi ve Ahlaki Yönü

Ünsiyet, yalnızca sosyal bir kavram değil, aynı zamanda manevi bir bağ ve ahlaki bir tutum olarak da ele alınabilir. İnsanın çevresiyle samimi ilişkiler kurması, başka varlıklarla — hatta doğayla ve yaratıcıyla — “ünsiyet” geliştirmesi, insanı insan yapan özelliklerden biridir. Tasavvuf literatüründe de ünsiyet, “cemal sıfatı” ile ilişkilendirilir ve sevgi, şefkat, merhamet gibi duyguların sonucu olarak görülür.

Ünsiyetin Günlük Hayatta Kullanımı

Günümüz Türkçesinde ünsiyet kelimesi pek sık kullanılmasa da, yerine samimiyet, yakınlık, dostluk gibi daha sade karşılıklar tercih edilmektedir. Ancak özellikle yazılı anlatımlarda, akademik metinlerde ve edebi eserlerde kullanılmaya devam etmektedir.

TDK'ya Göre Ünsiyet Anlamı

Türk Dil Kurumu (TDK) güncel Türkçe sözlüğüne göre “ünsiyet” kelimesi:
isim, Arapça kökenli; anlamı: yakınlık

"Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu." – Osman Aysu

Ünsiyet Kelimesine Benzer Deyimler

  • Ülfet etmek: Yakınlık kurmak

  • Kaynaşmak: Bir ortamla ya da kişilerle samimi hale gelmek

  • Ahbap olmak: İçli dışlı dostluk kurmak

  • Samimiyet kurmak: İçten ve güvene dayalı ilişki geliştirmek

Farklı Dillerde Ünsiyet Kelimesinin Karşılıkları

Ünsiyet kelimesi bire bir anlamda çevrilmesi zor olsa da, karşılığına yakın ifadeler farklı dillerde şu şekildedir:

İngilizcesi: Familiarity / Intimacy
Fransızcası: Intimité / Familiarité
Almancası: Vertrautheit / Bekanntschaft
İspanyolcası: Familiaridad
İtalyancası: Familiarit
Arapçası: أُنْسِيَّة (unsiyyah)
Rusçası: Близость / Знакомство
Çince: 熟悉感 (Shúxī gǎn)
Flemenkçesi: Vertrouwdheid
Osmanlıcası: أُنسِيَّت (ünsiyyet)

Ünsiyet, hem bireyler arası ilişkilerde hem de ruhsal anlamda derin bir kavramdır. Arapça kökenli olmasına rağmen Türkçede edebi, dini ve kültürel bağlamlarda kendine güçlü bir yer edinmiştir. Günümüzde daha çok entelektüel ve sanatsal metinlerde kullanılan bu kelime, insan ilişkilerinin samimiyet ve derinliğini ifade etmede eşsiz bir anlam taşır. Kişiler arası bağların güçlendirilmesi, toplumsal huzur ve dayanışmanın da temelini oluşturur.

Ünsiyet Kavramının Divan Edebiyatı ve Modern Edebiyattaki Kullanımının Karşılaştırması

Divan Edebiyatında Ünsiyet Kullanımı

Divan edebiyatında “ünsiyet” kelimesi daha çok sembolik, manevi ve içsel bir yakınlığı ifade eder. Bu yakınlık, bazen sevgiliyle bazen Allah’la bazen de mecaz anlamda bilgiyle kurulan bir ilişkidir. Kelime çoğunlukla soyut bir bağ, gönül dostluğu ve tasavvufi bir hal olarak kullanılır.

Örnek 1 – Tevfik Fikret (klasik mazmunu çağrıştıran bir söylem):
“Enîs-i cehl eder insânı câhillerle ünsiyyet”
→ Cahil insanlarla kurulan ünsiyet, cehaleti dost edinmek gibidir.

Örnek 2 – Hüseyin Siret:
“Yavaş yavaş ederim dalgalarla ünsiyyet”
→ Şair, tabiat unsurlarıyla bile içten bir dostluk kurabileceğini ifade eder. Buradaki ünsiyet, insan-evren ilişkisini işaret eder.

Modern Edebiyatta Ünsiyet Kullanımı

Modern edebiyatta ise ünsiyet daha dünyevi ve toplumsal ilişkiler bağlamında kullanılır. Kelimenin anlamı daha az soyut, daha çok kişiler arası ilişkilere indirgenmiştir. Duygusal yakınlık, arkadaşlık ve samimiyet gibi çağrışımları öne çıkar.

Örnek 1 – Osman Aysu:
“Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu.”
→ Burada ünsiyet, geçmişteki iş arkadaşlarıyla olan sosyal bağ anlamında kullanılmıştır.

Örnek 2 – Refik Halid Karay:
“Nina’nın elini okşayarak ve şimdi artık tanımış gibi ünsiyetle yüzüne bakarak...”
→ Yüzeydeki tanışıklığın ötesinde oluşmaya başlayan içten samimiyeti ifade eder.

Karşılaştırmalı Değerlendirme

Özellik Divan Edebiyatı Modern Edebiyat
Anlam Katmanı Soyut, manevi, sembolik Somut, sosyal, psikolojik
Kullanım Bağlamı Tasavvuf, aşk, doğayla bütünleşme Arkadaşlık, tanışıklık, sosyal hayat
İfade Tarzı Sanatsal, mecazlı, ağır dil Daha sade, doğrudan anlatım
Hedeflenen Duygu Aşk, ruhsal bağlılık Samimiyet, tanışıklık, güven

Ünsiyet, hem klasik hem de modern edebi söylemde önemli bir kavram olarak varlığını korumuştur. Divan edebiyatında ruhsal derinliğiyle, modern edebiyatta ise insani ilişkilerin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki dönemde de bu kelime, insanların birbirine yaklaşma ve anlam kurma çabasının bir yansımasıdır.

Tasavvufî Anlamda Ünsiyet Kavramının İncelemesi

Tasavvufta Kavramların Derinliği

Tasavvuf, sadece dinî bir disiplin değil; aynı zamanda insanın varlıkla, kendisiyle ve Allah ile olan ilişkisini anlamlandırma çabasıdır. Bu bağlamda ünsiyet kavramı, tasavvufun merkezî meselelerinden biri olan cemalî yönelişin ve manevî yakınlaşmanın ifadesi olarak öne çıkar. Ünsiyet, salikin (tasavvuf yolcusu) hem kendini hem de Allah’ı tanıma sürecinde yaşadığı içsel sıcaklıktır.

Ünsiyetin Tasavvufî Tanımı

Tasavvufta ünsiyet, Allah’a ve hakikate karşı duyulan ruhsal yakınlık ve alışkanlık hâlidir. Kelime, Arapça “üns” (alışmak, ısınmak, samimiyet kurmak) kökünden gelir ve “yalnızlık ve korkunun zıddı” anlamını taşır. Bu anlamda ünsiyet, kulun Hakk’a karşı duyduğu güven, sükûnet ve manevî alışkanlıktır.

Karşıt kavram: Vahşet (yabancılık, ürkeklik)
Tasavvufî yolculukta ünsiyet arttıkça vahşet azalır.

Ünsiyetin Mertebeleri

Tasavvufta ünsiyet birdenbire gerçekleşmez; aşağıdaki manevi aşamalarla iç içe ilerler:

  • Muhabbet (sevgi): Allah’a duyulan kalbi meyil

  • Zikir (anma): Hakk’ın sürekli hatırlanması

  • Ünsiyet: Zikrullah ile gönülde oluşan sükûnet ve aşinalık

  • Ülfet: Daha ileri seviyede sürekli yakınlık

  • Visal: Varlığın Allah ile bütünleşmesi

Bu süreçte ünsiyet, kulun yalnızlığının sona erdiği ve Allah’la bir çeşit “manevî sohbet” kurabildiği aşamadır.

Ünsiyetin Tezahürleri: Kalpteki Yumuşama

Bir dervişin ya da hak yolcusunun kalbi ünsiyetle dolmaya başladığında, şu özellikler ortaya çıkar:

  • Yalnızken bile huzurludur, çünkü Rabbiyle beraberdir.

  • Başkalarıyla değil, Allah ile ünsiyet kurmaya yönelir.

  • Dünya ile olan ilişkisi azalırken, ruhsal yoğunluk artar.

  • Korkularından arınır; çünkü kendini terk edilmiş hissetmez.

İmam Gazali’ye göre “ünsiyet ehli” olan kimse, halkın değil, Hakk’ın meclisinde bulunmaktan hoşnut olur.

Ünsiyet ve Halvet İlişkisi

Halvet (yalnızlık/seclusion) tasavvufta önemli bir eğitim metodudur. Ancak bu yalnızlık, bir boşluk değil, ünsiyetle dolu bir yalnızlıktır. Derviş, halvette kendiyle ve Rabbiyle baş başadır. Kalben zenginleşir, huzur bulur. Bu anlamda ünsiyet, zahiren yalnız görünse de, bâtınen dolu bir birlik halidir.

Ünsiyetin Kur’an ve Hadis Bağlantısı

Kur’an’da doğrudan “ünsiyet” kelimesi geçmese de kavramsal karşılıkları şu ayet ve hadislerde vardır:

Kur’an:

“...Bilin ki Allah, müminlerle beraberdir.” (Enfal, 8/62)
Bu beraberlik, tasavvufta ünsiyetin ilahi boyutudur.

Hadis:

“Kim beni anarsa, ben onunla beraberim.” (Kudsi Hadis)
Bu birlikte oluş hali, kulun gönlünde Allah’a dair oluşan ünsiyetle ilgilidir.

Tasavvuf Şairlerinde Ünsiyet

Yunus Emre:

“Benim gönlüm bir kuştur / Uçar Mevlâm'a ünsiyetle”
Yunus’un şiirlerinde ünsiyet, yalnızca Allah’la olan içten ilişkiyi değil, aynı zamanda insanlarla kurulan samimi bağı da içerir.

Niyazi Mısrî:

“Sözüm yok artık halka, ünsiyetim Hakk iledir”
Bu mısrada, tasavvufi seyrin ileri bir boyutunda halktan kopuş, Hak’la bütünleşme vurgusu yapılır.

Günümüzde Ünsiyetin Manevî Rehberliği

Modern dünyada bireylerin en temel problemlerinden biri yalnızlık ve içsel boşluktur. Bu durum tasavvufta “vahşet” olarak tanımlanır. Oysa ünsiyet, bu boşluğu dolduran, kalbi Rabbine ısındıran, ruhu dirilten bir hali temsil eder. Günümüzde meditasyon, mindfulness gibi kavramlarla anlatılmak istenen birçok ruhsal hâl, tasavvufun yüzyıllardır “ünsiyet” adıyla tarif ettiği manevi yaklaşımla örtüşmektedir.

Ünsiyet, tasavvufi hayatta yalnızlıktan kurtulup Allah’ın varlığıyla huzur bulmayı ifade eden derin bir kavramdır. Dervişin gönlünde oluşan bu manevi yakınlık, onun yolculuğunu kolaylaştırır ve içsel huzurunun kaynağı olur. Ünsiyet sayesinde insan, Hakk’la beraber olduğunu hisseder; bu hissiyat da onu korkudan, boşluktan ve dünyevi kaygılardan uzaklaştırır. Manevî hayatın merkezinde yer alan bu kavram, insanın en temel arayışına —anlamlı bir yakınlık— cevap verir.

20.12.2024