URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Resesyon ne demek? Resesyonun anlamı nedir?

Resesyon ne demek? Resesyonun anlamı nedir?

Resesyon, ekonomik aktivitede belirgin bir yavaşlama veya daralma dönemini ifade eden bir terimdir. Genellikle ülkenin gayri safi yurt içi hasılasında (GSYİH) üst üste iki çeyrek boyunca negatif büyüme yaşandığında resesyonun başladığı kabul edilir. Bu makalede resesyon kavramını detaylı bir şekilde ele alacağız, tarihsel süreçten, etkilerine ve nedenlerine kadar kapsamlı bir inceleme sunacağız.

Resesyonun Kökeni ve Tanımı

Resesyon Kelimesinin Kökeni

Resesyon kelimesi, Latince "recessio" kelimesinden türemiştir ve "geri çekilme, gerileme" anlamını taşır. Ekonomik bağlamda kullanıldığında ise resesyon, ekonomide bir gerilemeyi ifade eder.

Resesyon Tanımı (TDK)

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre resesyon, "ekonomik durgunluk" anlamına gelir. Ekonomide üretim, tüketim ve yatırımların yavaşladığı, işsizlik oranlarının arttığı bir durumu ifade eder.

Resesyon Nasıl Meydana Gelir?

Resesyon, bir ekonominin genel olarak küçüldüğü, ekonomik faaliyetlerin azaldığı bir dönemdir. Bunun birkaç temel nedeni olabilir:

  1. Tüketici Harcamalarının Azalması: Tüketicilerin daha az harcama yapması, talebin düşmesine ve bu da üretim ve iş hacminin küçülmesine yol açar.
  2. Yatırımların Düşmesi: Şirketler, ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımlarını azaltır ve büyüme planlarını erteler. Bu durum, üretimin azalmasına ve işsizliğin artmasına neden olabilir.
  3. Kamu Harcamalarının Azalması: Devletin altyapı projeleri, sosyal harcamalar ve diğer mali teşvikleri azaltması, ekonomik aktivitenin yavaşlamasına katkıda bulunabilir.
  4. Dış Ticaret Açığının Artması: Ülkelerin ihracat gelirlerinde düşüş ve ithalat harcamalarının artması da ekonomik durgunluk yaratabilir.


Resesyon Süreci

Resesyon genellikle şu aşamalarla kendini gösterir:

  1. Ekonomik Yavaşlama: Tüketici ve iş dünyasında harcamaların azalmasıyla üretim daralmaya başlar.
  2. İşsizlik Oranlarının Artışı: Şirketler, azalan talep nedeniyle işçi çıkarabilir ve işsizlik oranları yükselir.
  3. Tüketici Güveninin Azalması: Ekonomideki belirsizlik nedeniyle insanlar harcamalarını daha da kısar, bu da durgunluğu derinleştirir.
  4. Fiyat Düşüşleri: Talebin azalması nedeniyle fiyatlar düşebilir (deflasyon), bu da iş dünyası ve yatırımlar üzerinde ek baskı yaratır.


Resesyonun Nedenleri Nelerdir?

Resesyon, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler arasında şunlar yer alır:

Talep Şokları

Ekonomik aktivitenin ani ve büyük bir şekilde yavaşlamasına neden olan talep düşüşleri resesyonu tetikleyebilir. Örneğin, büyük bir doğal afet, pandemik bir kriz ya da ani enerji fiyat artışları tüketici harcamalarını ve yatırımları keskin bir şekilde azaltabilir.

Arz Şokları

Üretim maliyetlerindeki ani artışlar (örneğin, petrol fiyatlarının hızla yükselmesi) şirketlerin üretim maliyetlerini artırır ve bu da resesyona yol açabilir. Arz tarafındaki bu bozulma, üretimin azalmasına ve işsizliğin artmasına neden olur.

Finansal Krizler

Bankaların ve finansal sistemin çökmesi, kredi musluklarının kapanmasına ve ekonominin büyük oranda küçülmesine neden olabilir. 2008 Küresel Finansal Krizi, finansal bir kriz sonucu oluşan resesyona en iyi örnektir.

Yüksek Faiz Oranları

Merkez bankaları enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını yükselttiğinde, kredi maliyetleri artar ve bu da borçlanmayı zorlaştırır. Yüksek faiz oranları tüketici harcamalarını ve yatırımları azaltarak resesyonu tetikleyebilir.

Resesyonun Etkileri Nelerdir?

Resesyon, sadece ekonomik göstergeleri değil, aynı zamanda toplumun geniş kesimlerini de etkiler. İşsizlik, fakirleşme, tüketici güvenindeki azalma gibi sonuçlar ortaya çıkar. Aşağıda resesyonun ana etkilerine göz atalım:

İşsizlik Oranlarının Artması

Resesyon döneminde en yaygın görülen etki, işsizlik oranlarının yükselmesidir. Şirketler, azalan talep nedeniyle işçi çıkarır ve bu da genel ekonomik durgunluğu derinleştirir.

Yatırımların Azalması

Şirketler, resesyon dönemlerinde yatırım planlarını askıya alır. Bu, teknolojik gelişmenin ve üretkenliğin azalmasına neden olabilir.

Enflasyon ve Deflasyon Riski

Bazı resesyon dönemlerinde fiyatlar genel düzeyinde düşüş (deflasyon) görülebilirken, diğer durumlarda ise maliyet artışlarına bağlı olarak enflasyonist baskılar ortaya çıkabilir. Her iki durum da ekonomik istikrarı olumsuz etkiler.

Gelir Dağılımında Bozulma

Resesyonlar genellikle gelir eşitsizliğini artırır. Orta ve düşük gelirli kesimler, iş kaybı ve gelir düşüşlerinden en çok etkilenen gruplar olur. Bu da sosyal gerilimlerin artmasına neden olabilir.

Hükümet Harcamalarının Artması

Resesyon dönemlerinde, hükümetler ekonomik durgunluğu hafifletmek için sosyal yardım harcamalarını artırmak zorunda kalabilirler. Aynı zamanda, mali teşvik paketleri ve altyapı yatırımları gibi harcamalarla ekonomiyi canlandırmaya çalışırlar.

Resesyon Örnek Cümleler

  1. "Resesyon nedeniyle işsizlik oranı rekor seviyelere ulaştı ve birçok şirket iflas etti."
  2. "Uzun süren resesyon, tüketici güveninde büyük bir düşüşe neden oldu ve insanlar harcamalarını kıstı."


Resesyonun Aşılması İçin Alınan Tedbirler

Resesyonun etkilerini hafifletmek için çeşitli ekonomik ve mali politikalar uygulanabilir:

1. Para Politikası

Merkez bankaları, faiz oranlarını düşürerek borçlanmayı ve yatırımları teşvik edebilir. Bu sayede, ekonomik faaliyetlerin canlanması amaçlanır. Örneğin, 2008 Küresel Finansal Krizi'nde birçok merkez bankası faiz oranlarını hızla düşürmüştür.

2. Maliye Politikası

Hükümetler, altyapı projelerine ve kamu harcamalarına ağırlık vererek işsizliği azaltabilir ve ekonomiyi canlandırabilir. Bu tür harcamalar, ekonomiye doğrudan para enjekte ederek talebi artırmayı hedefler.

3. Teşvik Paketleri

Hükümetler, vergi indirimleri, kamu yardımları ve iş destek paketleri gibi çeşitli teşvik önlemleri alarak tüketici ve iş dünyası güvenini artırmaya çalışır.

Resesyonla İlgili Tarihsel Örnekler

Büyük Buhran (1929)

Dünya tarihindeki en büyük resesyonlardan biri olan Büyük Buhran, 1929'da ABD'de başladı ve tüm dünyayı etkiledi. Bu kriz, işsizlik oranlarının hızla artmasına, milyonlarca insanın işsiz ve evsiz kalmasına yol açtı.

2008 Küresel Finansal Krizi

2008 yılında ABD'de başlayan küresel finansal kriz, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide büyük bir resesyona neden oldu. Krizin ardından hükümetler ve merkez bankaları, büyük mali teşvik paketleri ve düşük faiz oranları ile ekonomiyi canlandırmaya çalıştılar.

Diğer Dillerde Resesyon Kelimesi

  • İngilizce: Recession
  • Almanca: Rezession
  • İspanyolca: Recesión
  • Arapça: ركود اقتصادي (Rükud Iktisadi)
  • Rusça: ецессия (Retsessiya)
  • İtalyanca: Recessione
  • Flemenkçe: Recessie
  • Çince: 经济衰退 (Jīngjì shuāituì)

Resesyon, bir ekonominin belirli bir süre boyunca küçülmesi anlamına gelen ciddi bir ekonomik durgunluk dönemidir. Tüketici harcamalarının azalması, işsizlik oranlarının artması ve yatırımların durması gibi etkileri olan resesyon, ekonomilerin en büyük sorunlarından biridir. Resesyonla mücadele etmek için hükümetler ve merkez bankaları para ve maliye politikaları uygulayarak ekonomiyi yeniden canlandırmaya çalışırlar.

TDK'ya Göre Resesyon Tanımı

TDK, resesyonu "ekonomik durgunluk" olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, resesyonun ekonomik büyümenin tersine döndüğü bir dönem olduğunu ve ekonominin yavaşladığı bir durumu ifade eder.

Ekonomik durgunluk dönemleri, hem ülkelerin hem de bireylerin karşılaştığı büyük zorluklar arasında yer alır. Ancak doğru politikalar ve stratejik adımlarla resesyonlar atlatılabilir ve ekonomik büyüme tekrar sağlanabilir.

22.09.2024